Elazığlı Kıbrıs Gazilerinden Duygusal Anlar

Elazığlı Kıbrıs Gazileri, 44 yıl sonra gazilik ünvanı aldıkları Kıbrıs'ı gezme fırsatı bularak duygusal anlar yaşadı.

Elazığlı Kıbrıs Gazilerinden Duygusal Anlar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığlı Kıbrıs Gazileri, 44 yıl sonra gazilik ünvanı aldıkları Kıbrıs’ı gezme fırsatı bularak duygusal anlar yaşadı.

Elazığ Belediyesi tarafından Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyeleri ve ailelerine yönelik Kıbrıs gezisi düzenlendi. Düzenlenen gezi programı çerçevesinde 44 yıl aradan sonra Kıbrıs’ı ziyaret eden gaziler, duygusal anlar yaşadı.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın cumhuriyetin unutulmaz olaylardan birisi olduğunu aktaran Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Türk milletini eşi benzeri olmayan bir biçimde kenetleyen, başarılı bir zaferdir. Bu zafere tanıklık eden kıymetli gazilerimize yönelik düzenlediğimiz gezi, duygu dolu anların yaşanmasına sebep olmuştur. 44 yıl sonra savaştıkları yerde aileleri ile birlikte bulunmaları o günleri yeniden yaşamalarına, anılarının canlanmasına sebep olmuştur. Yakın tarihimizde gerçekleşen barış harekatında ebediyete uğurladığımız şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyor, gazilerimize sıhhat diliyorum”dedi.

Savaşan gazilerin Çanakkale’yi, Kıbrıs’ı görmemelerinin büyük bir eksiklik olduğunu ifade eden Türkiye Muharip Gaziler Derneği Elazığ Şube Başkanı Mehmet Namık Bulut ise , “Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’a bu talebimizi ilettik. O da sağ olsun her zaman olduğu gibi yanımızda oldu ve talebimize olumlu cevap verdi. İlk olarak Çanakkale’yi şimdide Kıbrıs’ı gezdik. Gerçekten 44 yıl sonra Kıbrıs’ı görmek bizim için bir güzellikti. Çünkü orada savaştık. Savaştığımız yerlerdeki anılarımızı tekrar yaşadık ve duygu dolu anlar yaşadık" diye konuştu.

Kıbrıs çıkarması sırasında savaştıkları yerleri yeniden gezdiklerini dile getiren Kıbrıs Gazisi Mehmet Yerkazan ise, "Savaştığımız yerlerde birçok anımız oldu. En çok beni duygulandıran anım ise bir köye bombardımandan sonra gittiğimizde cami minaresine çıktık. 4-5 arkadaş orada ezan okuduk. O zaman tüylerimiz diken diken oldu. Aşağıya indikten sonra kalan Türk’ler var mı diye bakınıyorduk. Bir amca ve bir yaşlı teyzeyi gördük. Onlara kimse var mı diye sorduk, onlar da yok dediler. Fakat tedirginlerdi.Amcaya ‘amca ne oldu’ dedim. O da evladım Türk’müsünüz dedi. Bizlerden şüphelenmişti. Biz Türk’üz deyince içeri girip 5-6 yaşlarında bir kız çocuğunun elinden tutup getirdi. Amca o kızı saklamıştı. Rumların vahşetinden kurtarmak için eski pestil küplerin içerisine koymuştu. Tabi Ayşe’nin annesi ve babasını götürmüşlerdi, eli silah tutan herkesi toplamışlardı. Bu durum beni çok duygulandırmıştı" şeklinde konuştu.