Memur-Sen 15 Temmuz Şehitlerini unutmadı

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Memur-Sen Malatya Şubesi tarafından basın açıklaması düzenledi.

Memur-Sen 15 Temmuz Şehitlerini unutmadı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Memur-Sen Malatya Şubesi tarafından basın açıklaması düzenledi.

Soykan parkında gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, 15 Temmuz’un 250 şehidin kanlarıyla yazdığı son kurtuluş destanı olduğunu söyledi.

15 Temmuz 2016 tarihinde, ülke olarak uluslararası karanlık bir işgal ve darbe girişimiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Söylemez, "Arkasında emperyalist güçlerin ve malum odakların olduğu FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin amacı millet iradesine zincir vurmak ve Türkiye’yi sömürüye açık hale getirmektedir. Milletin inanç değerlerini istismar ederek, şeytani bir planla, devlet içinde örgütlenen FETÖ, önüne konulan planı harfiyen yerine getirmiş, 17/25 Aralık kumpası, Gezi kalkışması, Kobani olayları sonuç vermeyince askeri bir darbe seçeneğine başvurmuştur" ifadelerini kullandı.

Başkan Söylemez, bu kalkışmanın görünen kısmında görünen FETÖ’nün arkasında ise bir takım küresel güçlerin olduğunu artık bugün daha kesin bir şekilde bildiklerini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Açık ve net olarak söylüyoruz. FETÖ’yü ve FETÖ’cü teröristleri darbe girişiminden sonra hangi güçler koruma altına aldıysa darbe girişiminin arkasında o güçler vardır.Türkiye’ye karşı girişilmiş uluslararası bir kumpas olan ve FETÖ’nün taşeronluğunu üstlendiği 15 Temmuz Darbe Girişimine, 250 şehid ve 2 binden fazla gaziye rağmen "kontrollü darbe” diyen bir zihniyetin bu ülkede varlığını sürdürüyor olması Türkiye için büyük bir talihsizliktir. Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın sular durulup hakikati bütün çıplaklığıyla gösteren belge, bilgi ve gelişmeler ortaya çıktıktan sonra hâlâ bu düşüncede ısrar edilmesini de ancak ihanet olarak görüyoruz. Nitekim Türkiye’yi büyük bir kaosa ve iç savaşa sürüklemeyi hedefleyen bu hain planda 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi millete karşı kullanılmıştır.Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, TRT vericileri ve birçok kurum saldırıya uğramış; Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edilmiştir."

Darbe tehlikesi geçene kadar milletin 29 gün boyunca tuttuğu direniş nöbetlerine burun kıvıranların, meydanlarda gösterilen kahramanlığın bir vatan kazandırdığını bilemeyeceklerini belirten Söylemez, "15 Temmuz’u anlamak isteyenler; o geceyi meydanlara çıkan milyonlara, canlarım veren şehitlere, kanlarıyla meydanları kızıla boyayanlara sorsunlar. Darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı ülkenin nasıl bir felakete uyanacağını gafiller anlamasa da, bu millet görmüş ve gereğini yapmıştır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Hiçbir insani, İslami, ahlaki değer taşımayan bu Batını sapkınların bu millete yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. O gece okyanus ötesinden planlanan bu hain darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir kaosa, bir karanlığa uyanacaktı.Ümmetle ve İslam dünyasıyla ilişkimiz kesilecek, Siyo-Emperyal eksenin parçası olacaktık. Darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti" ifadelerine yer verdi.

Söylemez açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"O gece abdestini alıp namaz kılarak meydanlara çıkan, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı çıplak elleriyle direnen milletin kahraman evlatları bu vatanı; Allah’ın yardımıyla, büyük bir işgalden, karanlık bir iç savaştan ve emperyalizme uşaklıktan kurtararak bize yeniden hediye ve emanet etmiştir. Bu hakikati çocuklarımıza, gençlerimize anlatmak emanete sadakatin bir gereği ve şehidlerimize karşı boynumuzun borcudur.Şehidlere en büyük vefa bu olacaktır. Bu ülkenin geleceği bu bilincin yaşatılmasına bağlıdır. Hainleri de anlatacağız çocuklarımıza, kahramanlarımızı da! Her bir şehidimizi tek tek genç dimağlarımıza tanıtacağız. Tarihe sığmayacak yiğitlikler, kabirlere sığmayacak yürekler, kitaplara ve filmlere sığmayacak kahramanlıklar gösterildi o gece meydanlarda. O gece İslam coğrafyasının her köşesinde ümmet bizimle birlikte tek yürek olarak meydanlara yürüdü, tek yürek oldu. Ümmetin yaralı yüreği bizim yüreğimizle birlikte attı, mübarek elleri semada duaya durdu. Ankara’yla birlikte Kudüs, Bağdat, Kahire İstanbul’la birlikte Halep, İslamabad, Kabil, Gazze,Malatya ile birlikte Hartum, Bosna, Trablus, Mekke;O nedenle diyoruz ki geleceğimizin teminatı daha fazla milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir. O gün nasıl ki meydanlarda darbeyi püskürttü yesek bugün de yeni sinsi stratejilere karşı teyakkuz ve sürekli bir bilinç halini kuşanmanın gayreti içindeyiz.Türkiye’nin entelektüel birikimi ve bu coğrafyanın erdemliler hareketi olarak; emperyalizmin her türlü kirli plan ve kumpasların yüksek bir bilinç, akıl ve imanla karşı koyacağız. 15 Temmuz’u unutmadık, unutturmayacağız. 15 Temmuz’un 3. seneyi devriyesi vesilesiyle şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükran ve minnetlerimi ifade ediyoruz."