Ana Yüreği, HDP'yi Suçüstü Yakalattı!

Evladı için ciğeri yanan bir anne; Hacire Akar…

Tanımayanlar vardır belki  'Oğlumu terör örgütü kaçırdı' diyen ve HDP Diyarbakır İl Binası önünde 4 gün boyunca hiç ayrılmadan oturma eylemine başlayan, HDP’li bir grup tarafından linç edilmeye çalışılan,  daha önce iki evladı daha dağa kaçırılan ve son evladını ise “Edi Bese” (yeter artık) diyerek eli kanlı terör örgütüne kaptırmak istemeyen, yaptığı cesurca eylemiyle bir anda Türkiye’nin gündemine oturan bir anne…

Hacire anne, eylemine devam ederken eli kanlı örgütün yardakçıları tarafından linç girişiminde bulunuldu. Polis müdahalesi gecikseydi belki bir anne sadece hakkını aradığı için o hayvan herifler tarafından ağır darp edilecekti, veya öldürülecekti.

Evladı için ölümü göze alan bir ana; Hacire Akar…

Ama İnsan Hakları Savunucuları, kadın hakları savunucuları car car yırtınan o alçak insanlar sustu, çünkü kendilerine bir zarar gelir diye korkuyorlar, devlete bir ağaç için verdikleri insanlık dışı tepkinin on’da birini veremezler, devletin sabrı onları cesaretlendiriyor, sustular çünkü ölümden korkuyorlar… Hakkı savunarak şerefli bir ölümü, birilerine maşa olarak şerefsizce yaşamaya değişiyorlar çünkü uşaklık ettikleri sistemin bir parçasıydı, Hacire Ana'nın oğlunu ve onun gibi binlerce genci kandırıp kaçıran alçak terör örgütü...

Aslında bu anne evladını kurtarmanın çok ötesinde bir işi başarmıştı. Bölgede bu gibi konularla ilgili yıllardır örülen o devasa korku duvarını yıkmıştı. Yıllardır Kürtlük davası güttüğünü iddia eden PKK ve uzantıları sadece gariban Kürt Ailelerin çocuklarını kullanmaktan başka bir şey yapmadı. HDP’li siyasiler kendi çocuklarını özel okullarda en iyi standartlarda eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılarken, halkımız dedikleri bölge halkının çocuklarını ya dağa it gibi bir hayat yaşamaya gönderdi ya da şehirlerde eylemlerde en önde molotof attırdı ve yeri geldi canlı bomba olarak kullandı.

En son Diyarbakır'da yaşadığımız olay bize gösterdi ki, bu ülkede PKK denilen bu eli kanlı terör örgütünün gerçekleştirdiği Sosyolojik, Psikolojik ve Silahlı bütün eylemlerin kıyısında köşesinde bir yerinde HDP desteği oldu ve olmaya devam ediyor. Sistem bir yapının içerisinden başka bir yapı çıkararak siyasi kanadı oluşturdu. Öyle bir zemin oluştu ki HDP olmadan PKK, PKK olmadan da HDP hiç bir işe yaramayacak bir hal aldı.

Gelin olaya bir de şöyle bakalım; Hacire Ana oğlu kaçırıldığı için neden AK Parti binası önünde eylem yapmadı ? ya da neden MHP binası önünde eylem yapmadı ? HDP’yi sürekli koruyup kollayan CHP binası önünde de eylem yapmadı ? Hatta İYİ parti binası önünde de eylem yapmadı..!

HDP binası önünde eylem yaptı. Çünkü yıllardır herkesin bildiği ama devletin bir türlü kafasını koparmadığı o çiyan'ın HDP olduğunu ülkenin en batısındaki bildiği gibi en doğusundaki de biliyordu…

Evet dün akşam saatlerinde, Ülkemizin Gururu Emniyet Teşkilatımızın sayesinde Hacire Ana oğlunu kurtardı. Dün akşam saatlerinde oğlunu yanına getirdiler.  İzlediğim görüntülerde genç adam tedirgindi, sesi titrek çıkıyor ve kaçırılmadım, kaçtım tarzında kendince ezberletilen bir şeyleri söylemeye çalışıyordu. Oğlunu örgütün kapmasına müsaade etmediği için “barışsever” çevreler tarafından hain ilan edilecek zaten hiç biri eylem süresince sahip de çıkmamıştı ama olsun artık Hacire Ana oğluna sarılabiliyor.

Ve tarih, HDP binasına giderek ''Oğlumu Getirin Yoksa Bu Binayı Yıkarım'' diyen, erkeklerin korkudan ses çıkaramadığı bir coğrafya da oğlunu terör örgütü PKK'nın elinden söke söke alan bir yiğit olarak yazacak Hacire Ana’yı...  Darısı diğer anaların başına diyor, evlatlarının dizinin dibinde oturduğu, terörün son bulacağı günler görmemiz dileğiyle…

Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.

Yazarın Diğer Yazıları