Erhan Bahçeci

Sokak Köpekleri Sorunu Nasıl Çözülecek?

Erhan Bahçeci

Geçtiğimiz günlerde Esentepe mahallemizde yaşanan ve şehrimizin tümünü tedirgin eden köpek saldırısı neticesinde 82 yaşındaki Çiçek Boztaş’ı mahalle sakinlerinin tabiriyle Çiçek Bibi’yi kaybettik. Öncelikle ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum, Rabbim mekanını cennet eylesin.

Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen kamu kurumlarımızın herhangi bir önlem almaması, sokak köpeklerinin halen sürüler halinde caddelerde, sokaklarda, okul ve hastane çevrelerinde gezmesi olması muhtemel başka vakalarında habercisi durumundadır.

Yaşanan bu acı olayla birlikte hayvan hakları savunucularının ne kadar çığırtkan olduğu ve insan hayatının ne kadar basit olduğu gözler önüne serildi.

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz yılın son aylarında Elazığ Belediyesi Hayvan Hastanesine ağır hasta olarak getirilen sokak köpeği ölmüş ve bunun üzerine hayvan hakları savunucuları ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Sosyal medya üzerinden farklı argümanlarla tüm ülkede kısa zamanda örgütlenerek infial oluşturmuşlardı. Aynı zamanda Hayvan Hastanesi üzerinden yasadışı hayvan ticareti yapıldığı ve yaşanan bu olayların tamamen şov olduğunu iddia eden, elindeki yazışmaları sosyal medyada yayınlayan başka bir cenahta bulunuyordu. Neyse konumuz bu değil! Bu arkadaşlar ölen köpek için  gösteri düzenlemiş, yürüyüş yapmışlardı. Bunları yaparken yanlarına siyasi parti temsilcilerimizi, basın mensuplarımızı ve iş adamlarını almışlardı. Yetmemiş Sayın Zülfü Tolga Ağar ve Sayın Şahin Şerifoğulları’nı hastaneye götürtmüşlerdi. Bunların hiçbirine karşı değilim ama bu sözde hayvan hakları savunucularının samimiyetlerine zerre-i miskal inancım olmadığını belirteyim. O dönem belediye başkan adayı olan Sayın Şahin Şerifoğulları, sözde hayvan hakları savunucularının sosyal medya üzerinden gelen davetlerine icabet etmiş hastaneye kadar giderek olayları yerinde incelemişti.

Şimdi madalyonun diğer yüzü…

Evine içmek için su getirmeye çeşmeye giden bir insan, bir can, Çiçek Bibi hayatını kaybetti. Bununla ilgili belediye tarafından sorunun bertaraf edilmesine ya da bir takım önlemler alınmasına yönelik henüz somut adımda atılmış değil. Şöyle ki, Mahallede yaşayan vatandaşların beyanına göre Elazığ Belediyesine bağlı Veteriner Müdürlüğü ekipleri gelmiş ve sorunun çözümüne katkı sunamamışlardı.

Şurada ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu olaylar yaşandığı esnada Sayın Şerifoğulları’nın Esentepe Mahallesine giderek, (tıpkı geçtiğimiz günlerde zabıta ekiplerinin sebze satan vatandaşı tartakladığı iddiasının yaşandığı yere giderek hem esnafla, hem de yaşan olayın şahitleriyle görüşmesi gibi) hem mahalleliye hem de Çiçek Bibi’nin ailesine bir taziye dileğinde bulunabilirdi. Veya sosyal medya üzerinden bir taziye mesajı paylaşımı da olabilirdi. Ama olmadı, her neyse…

Gelelim Hayvan hakları yürüyüşüne katılan ya da katılmayan siyasi parti temsilcilerimiz yaşanan bu üzücü olaya bir çözüm bulalım diyemedi veya demediler….

Evet;

İnsan hayatı bu kadar mı önemsiz gözümüzde…

Şehrin bu en önemli sorununa, (En önemli diyorum çünkü parktan, bahçeden, yoldan da önce gelen bir şey varsa o da insandır) çözüm sağlamak amacıyla aslında hepimize görev düşüyor. Gerek birey olarak gerekse dinimizde emrolunduğu üzere bu canlılar hepimizin sorumluluğudur. Gelişmiş toplumlara ve şehirlere baktığımızda aslında yapılması gereken o kadar basittir ki, neden hayatı zorlaştırdığımızı anlamak mümkün değildir.

Sokak hayvanları için kurulacak olan tesisler ile bu hayvanların hem rehabilitasyonu hem de izolasyonu sağlanacaktır. Belki maddi olarak bunun bu şartlarda olmasının zor olacağını savunanlar olabilir ama bu zaten ‘’Hayvan Hakları Kanunu’’ ile olması gerekendir. Hayvan Hakları Kanunu’nun 4. maddesinde aynen şu ifadeler geçmektedir; ‘’Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır’’. Hayvan Hastanesi şuan faaliyet göstermekte zaten ve biz bu vakalardan kurtulmak istiyorsak bir de bakımevi çalışmalarına yönelmemiz gerekmektedir. Öyle eskiden yapıldığı gibi sokak hayvanlarını al başka şehire taşı, başka şehirde alsın senin şehrine getirsin mantığına geri dönmeden, bu işi kökünden çözüme kavuşturmamız gerekmektedir.

Bu doğrultuda sözde hayvan hakları savunucularını samimiyete davet ediyorum. Sokakta kedi köpek gezdirerek caka atmak yerine, bir kutu mama döküp onları izlemek yerine, yasadışı dövüşler tertipleyip adına filanca hayvanları sevenler derneği diyeceğinize gerçekten onları sevin ve o canlar için sizin önderliğinizde, tüm şehir onlar için bir şeyler yapsın.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları