Aziz kent Elazığ (mış)

Bir kenti Aziz yapan, O kentte yaşayan insanlardır.

O İnsanlar, sevgiyi, saygıyı yaşamlarında öncelikli değerler olarak görür, O yaşam şeklini çevresine yansıtır.

O İnsanlar, yaşadıkları kenti değerli kılar, o kent çok sevilir.

ELAZIĞ böyle bir kent idi.

Ben, Harputlu bir ailenin, 65 yaşını kent merkezinde geçirmiş bir ferdiyim.

Ben, Elazığ'ın, kültürünü, yaşam şeklini, bu günü ile de, dünü ile de yaşadım, yaşıyorum.

ELAZIĞ 70 li yıllarda Keban Baraj projesi ile kırsaldan göç aldı, kırsal yaşam, kent yaşamına entegre olma becerisini bir nebze gösterebildi.

ELAZIĞ göç almaya devam etti, bu göç alma farklı nedenler ile oldu.

ELAZIĞ kırsalından gelen insanların, kent yaşamına entegre olma becerisini, maalesef sonraki göçerler gösteremedi.

Devletin ve Sivil Toplum Örgütlerinin Uyum projelerinden çok, örgüt projeleri, maganda ve sokak kültürü bu insanlar üzerinde etkili oldu.

Kaçınılmaz olarak, kent çok olumsuz bir şekilde etkilendi.

Alış, veriş yapmak için Lüks bir mağazaya da girseniz, bir çerezci dükkanına da girseniz, artık buyurun beyefendi veya hanımefendi denilerek saygılı bir şekilde karşılanmıyor.

Buyurasen, emmi, eze, dayı, hallo, gibi yılışık ve saygısız ifadelere muhatap oluyor, neye uğradığınızı, nereye girdiğinizi, anlamadan kıpkırmızı bir yüz ve can havli ile kendinizi dışarı atıyorsunuz.

Hasta veya yaşlı iseniz, aman, aman bir hata yapıp toplu taşıma araçlarına adımınızı atmayın.

Diyelim ki araca bindiniz, daha bir ayağınız dışarıda iken, şoförün gaza dokunması ile birlikte tepe taklak otobüs veya minibüsün için de yuvarlanmanız işten bile değil.

Ya yerde debelenip, kaderinize razı olacak, ya da merhametli bir yolcunun yardımı ile salimen bir koltuğa oturabileceksiniz.

Tabi, toplu taşıma araçlarında artık merhametli yolcu bulmakta çok zor bu kentte.

Yaşlı, sakat veya hasta olduğu her halinden belli olan yolcu, ayakta durmakta zorlanırken, elinde telefon ağzında sakız ile koltuğa kurulmuş gençler ve çocukların o alaylı ve sırıtan yüzleri ile karşılaşmanız doğal bir davranış oldu artık bu kentte.

Sakın, aman, aman pazara gidip bir kilo domates almaya kalkışmayın.

Pazarcının kaşla göz arasında size çürük domates verdiğini fark eder de itiraz ederseniz, göz mosmor, kol kırık, burun patlak bir şekilde domates poşeti ile eve dönmeniz işten bile değil.

İşe, okula gideceksiniz, veya benim gibi emekli birisiniz, evden çıktınız.

Daha sokağa adım atar atmaz, eli açık, gözleri fıldır,fıldır bir dilenci ile karşılaşacaksınız.

Bu yalvarış ve yakarış görüntüleri ile sıkça karşılaşacak, depresif bir şekilde canınızı eve zor atacaksınız.

Her yaş grubundan oluşturulan bu dilenci çetelerinin elinden kurtulduğunuz için şükredeceksiniz.

Gazi Caddesi, Hürriyet Caddesi, Zübeyde Hanım Caddesi gibi yaya trafiğinin yoğun olduğu caddelerde, aman, aman karşıdan karşıya geçmeye kalkmayın.

Elinde telefon, müzik çaların da arabesk bir parça ile keyif yapan bir maganda sürücünün, hışmına uğrayıp, sakat kalabilir, veya hayatınızı kaybedebilirsiniz.

Allah muhafaza, Malatya caddesine sakın adım atmayın.

Günün her saatinde , 200-220 km.hız yapan araçlar ile eylem yapan trafik teröristlerinin saldırısı ile bir anda Niyazi olabilirsiniz.

Ölümlü bir olaya ben şahit oldum, aylarca etkisinde kaldım.

Tabi bu azizliklere hiç rastlamayan kent yöneticileri, makam aracı, ev ve ofisleri arasında kenti huzur içinde yönetmenin keyfini yaşıyor.

Kentin aziz yaşamından habersiz, aziz yöneticileri ve sivil toplum aziz önderleri.mutlu ve gururlu bir şekilde.

''Elazığ'ı dinliyorum gözlerim kapalı
Seni yaşıyorum ey aziz Elazığ.
Başı boş köpek sürülerini.
Patlak eksoz araçlarını.
Dilenci feryatlarını.
Magandalarını.
Geçtiği yerleri klakson sesleri ile yerinden zıplatan düğün konvoylarını.
Yaya kaldırımlarına tezgah açmış seyyar satıcılarını.
Apartman girişlerine park etmiş araçlarını.
Yoldaki toz ile soslu, dönerci tezgahlarını.
Kelle paça kokulu kapalı çarşını.
yaşıyorum ey Aziz Elazığ'' şarkısını söylemeye devam ediyorlar.

Evet bizim Aziz kentimiz Elazığ bu azizlikleri yaşıyor, İnsanlara her an bir azizlik yapabilmenin gururunu yaşıyor.Gururlu ve aziz yöneticileri ile.

Biz bu azizliğe hiç alışamadık, aziz kenti alıp başınıza çalın, bize nezih ve saygın Elazığ'ı geri verin.

Yazarın Diğer Yazıları