İnsanın Taşrası

Taşra, Coğrafi bir tanım..

Taşra, Doğu.

Taşra, Öteki.

Taşra, köy,kırsal.

Kentliliğin karşıtı taşra.

Taşra, Uygar Dünyanın dışı.

Taşra, ilk anda bunları anlatır bize,

Taşra hep böyle anlatılmıştır.

Uygar Dünyanın dışı, karşıtı, tanımı en çok kullanılan tanımdır.

Kendi dışını taşra gören uygar Dünya, aslında taşranın bir parçası.

Taşra için dışı demektir.

Biz insanları ilgilendiren esas tanım da budur.

Kendi taşramızı hiç düşünmeyiz..

Kendi taşramız kep korkutur bizi.

Korkarız, çünkü tercihimiz taşra, bizim için hüsran olmuştur.

Bizi korkutan, içimizin dışa vurması değildir aslında.

Keşke içimiz, dışa vursaydı.

Keşke içimiz, insana hakim ve egemen olsaydı.

Öyle olmadı.

İçimizi, özümüzü terk ettik biz.

İçimiz de bizi terk etti, dış oldu, taşra oldu, taşralı oldu.

Bu yeni değildi, bu ilk insan ile başladı.

Bu yolculuk devam ediyor insanda.

Yasak yolculuk, taşra.

İnsanın taşrası Dünyadır.

Taşra, zor, taşra acımasız, taşra çatışma, taşra ihtiras, taşra güç savaşı.

İnsan taşralı oldu..

Hayatta kalmak için öldürdü, avlandı, egemen olmak istedi, gücün peşine takıldı, yok ederek güç topladı, artık taşralıydı insan.

İnsan içini terk etmişti, insan içinden uzaklaşmış, insan kendine yabancılaşmıştı.

İçinden uzaklaştıkça, tahrip ediyor, kan akıtıyor, taşı,toprağı, ağacı,suyu... velhasıl taşrada gördüğü her şeyin egemeni olmak istiyordu.

Uyarıldı insan.

Önce içsel mesajlar ile uyarıldı.

Elçiler ile uyarılan insan taşralıydı, elçileri gözünü kırpmadan öldürdü.

Taşralıydı insan, uyaran mesajları, kendine, taşraya uyarladı.

Özünü kaybetmemiş bir kaç genç çıktı.

Sizler insansınız dedi.

Taşralı insan, bunlar bizden değil diyerek, onları da katletti.

Taşralı insan, özüne dön diyen kim varsa, yok ediyordu.

İnat ediyordu taşralı, uzak taşraya yolculukta inat ediyordu insan.

Uzak taşra sondu.

İnsanın, sonu idi uzak taşra.

Kendi hedefiydi insanın, uzak taşra.

İnsan, uzak taşraya kavuşacak, insan kendi sonu olan uzak taşranın yolcusu..

Yazarın Diğer Yazıları