Ufuk Çetinkaya

Çamur At İzi Kalsın

Ufuk Çetinkaya

Hayatta iki şeyi unutacaksın demiş Hz. Mevlana; Sana yapılan kötülükleri, Yaptığın İyilikleri unutacaksın… Ölçü bu olunca kendimizi bir sığaya çekelim beraberce. Ve neden iftira ederiz, niye yalan söyleriz bir bakalım işin aslına.

İftiranın kökeninde bilinçaltındaki intikam duygusu yatar. İftiracı kendisini inciteceğini umduğu suçlamaları, özellikleri, ithamları iftira attığı kişiye yakıştırır. Daha doğru bir tabirle yapıştırır (!) “çamur at izi kalsın” mantığıyla karalamaya çalışır. İftira atmak bir insanı incitmenin, onun inandırıcılığını, toplumdaki kredisini ortadan kaldırmanın “en sinsi” ve “en çirkin” yoludur.  

İftirayı kimler atar hiç düşündünüz mü? İftira ancak “kendini ispatlayamayanların” ya da “sizi çekemeyenlerin” kirletmek için yaptığı pis bir durumdur. Asıl konu arkadaşlarınızı, çevrenizdekileri, hatta hatta ev halkınızı bile yanlış yönlendirip size karşı cephe almalarını sağlamaktır. Şahsen bizi çekemeyenleri hiç itibara almıyorum. Siz de almayın, tavsiye ederim âcizane. Bırakın sizi “çekemeyenler çatlasın !”  

Amma kendini ispatlayamayan, aciz, beceriksizler var ya, işte bunlara dikkat edin.   Somut olarak gösterdiği hiç bir şey yokken bir insanı karalamak ancak seviyesi düşük insanların işidir. Bunlar karakterleri icabı hep pislik içindedirler. İşleri güçleri karalamak, çamur atmak, kim ama kim olursa olsun, kimlik, kişilik, makam, mevkii gözetmeden, nerede bir başarı varsa, nerede güzel bir iş işleniyorsa muhataplarını hedef almak en büyük marifetleridir. Hemen, hiç vakit kaybetmeden iftira ve karalama kampanyalarını başlatırlar.

Üstelik atılan iftira bir ayna gibi kişinin bilinçaltını da yansıtır. Bastırdığı duygularını, gizlediği suçlarını, günahlarını, hırslarını ve hayallerini de yansıtır. Bir de bakmışsınız hiç ummadığınız kişiden, hiç ummadığınız zamanda öyle şeyler sadır olur ki, şaşırır, kalırsınız.  

İftiralar hayalleri yansıtır çünkü bunlar karşıdaki insanı görmek istediğiniz şekilde tasvir eden asılsız suçlamalar başka bir deyişle hayallerdir. Kuşkusuz iftira atmak insanoğlunun sahip olabileceği en kötü alışkanlıktır. Hani derler ya meşhur sözdür “alışmış kudurmuştan beterdir” diye. İftira atmak kötü alışkanlıktan öte bence müzmin bir hastalıktır.

Evet, iftira bir tür alışkanlıktır, hastalıktır. Bazı insanlar iftira atmaktan tarifsiz bir zevk alırlar. Onları zehir akıtır gibi rahatlatır. İlla o habis zehirlerini akıtacaklardır. Çoğu zaman bu hastalar o kadar zalimleşirler ki gözlerine hiçbir şey görünmez. Haktır, hukuktur, ayıptır, günahtır akıllarının umurunda bile olmaz.

“Kim 'karalamak gayesi ile' bir müslümana bir iftira ederse Allah o kimseyi bu söylediği sözler 'in vebâlin'den 'tamamen temize' çıkıncaya kadar cehennem köprüsü 'sırat' üzerinde bekletir.” (Ebu Davud, Edeb, 36)

Yazarın Diğer Yazıları