Ufuk Çetinkaya

Ekonomik Savaş

Ufuk Çetinkaya

Bir tarafta Çin'in başını çektiği tarihi ipek yolu projesi, diğer tarafta ikinci dünya savaşından süper güç olarak çıkmış ve dünyaya karşılıksız bastığı dolar ile yeniden dünyaya şekil vermeye çalışan EVANJELİST (“Kutsal kitaba yönelmek” demektir. Kutsal kitaptan maksat sadece İncil değil, aynı zamanda Eski Ahit denilen Tevrat ve onunla birlikte Zebur, öteki adıyla Mezmurlar'dır. Ama asıl ilham kaynağı elbette İncil'dir, yani İncil'i oluşturan kitaplardır. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılmış dört kanonik, yani Hristiyan otoritelerince kabul edilip doğrulanmış İncil'lerinher birine “Evanjel”denir) tarikatı üzerinde söz sahibi olan derin Amerika devleti var.

(Evanjelizm bir düşünce tarikatı, bir inanç sistemi, görünürde bir yapı. ABD devletini ele geçirip yöneten kişilerde bu tarikata üyeler. Ancak onlarında üzerinde söz sahibi bir güç var. Bunlar baronlar, para ve silahın sahipleri)

"Dünyadaki  kavganın nedenini öğrenmek için geniş bir çerçeveden bakmak gerekiyor". Bu cümle çok önemli, çünkü günlük yaşantımız sebebiyle çok çok önemli bazı ayrıntıları farketmeden gözden kaçırıyoruz.

Batının yüz yıllardır uyguladığı sömürü düzeni değişiyor yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Gelişmekte olan ülkeler batının hegemonyasından çıkıp tam bağımsızlığa doğru adımlar atıyor.

Haliyle kavgalar kaçınılmaz oluyor..

ABD, yeni bir oluşuma giden dünyanın silah ile dizayn edilemeyeceğini anladı.

Özellikle başta Anadolu coğrafyası ile derin planlar 40 yıllık fetö ile birlikte çöpe atıldı.

Suriye'deki planlarını; binlerce tırlık silah yardımına ve paralı olarak tuttuğu teröristlere rağmen faliyete geçiremedi.

İran'da yapmak istediklerini başaramadı Rusya'yı bölgeden uzaklaştıramadı.

Bu durumda ABD elindeki tek kozu kullanmaya karar verdi. İkinci dünya savaşı sonrası dünyaya doları kabul ettirmişti. Tüm ticaretler artık dolar ile yapılıyordu; para dolaşımı, krediler, para transferleri dolar ile yapılıyordu.

Hal böyleyken dünyanın dengesi sadece dolar ile bozabilirdi. ABD şimdi tamda bunu yapıyor.

Ambargo uyguladığı ülkelere dolar ile boyun eğdirmeye çalışıyor. Eğer bunu da başaramazsa yüz yıllık dünya krallığı elden gidecek. Tüm saldırganlığının nedeni de bu.

Ambargoya maruz kalan ülkeler ABD'nin bu tutumuna çareler ararken ülkemizde bu sorunların birebir muhatabı olarak çareler aramaktadır.

En basta öngörülen çare doların hakimiyetini sınırlamaya dönük ticaretin yerli para ile yapılması çabalarıdır.  Nitekim bazı anlaşmalarda yapıldı bu konuda.

Yeterli mi ? Elbette yeterli değil. Yerli üretime ağırlık verip lüks tüketimi sınırlandırmamız gerekiyor.

Yabancı yatırımcıyı çekip turizmi daha da canlandırmamız gerekiyor.

İthalatı azaltacak çözümler üretip israfın önüne geçmemiz gerekiyor.

Bu şekilde istihdamı arttırıp ekonomimizi doların prangalarından kurtarabiliriz...

Özellikle savunma sanayide onların düzeyine gelebilirsek kimseye eyvallahımız olmaz.

Şimdilik direnmemiz gerekiyor. Amaçları doları olabildiğince üst seviyelere çıkarıp, ülkeyi fakirleştirerek teslim bayrağı çektirmek.

Bu bir ekonomi savaş.

Savaş yalnızca kılıçla silahla olmaz. Yeni nesil savaşlar para ile yapılıyor.

Bizimde bu savaşı kazanmamız gerekiyor. Bu savaşta devletini ve liderini suçlayan birebir haindir benim gözümde.

Devletimizin her aldığı karara destek olmak zorundayız.

Göreceksiniz ki bu sürecin kaybedeni ABD olacak.

Hızla kargaşanın içine doğru yol alıyor.

Karşısında devleşen ülkelere artık hakimiyet kuramayacak düzeye geldi. Özellikle Çin karşısında eli kolu bağlanmış durumda.

ABD'nin, Afganistan, Irak, Suriye, Ortadoğu, balkanlar ve birçok bölgede asker bulundurması bile kendi aleyhine işliyor. Bu tabir pek hoş olmasa da kendilerince isimlendirdiği dünya jandarmalığına milyon dolarlar harcıyor.

Maliyeti karşılamayacak duruma geldiğinden bazı yerlerde asker çekmeyi dillendiriyorlar.

Onlar tüm gücüyle üstümüze gelseler de biz düşe kalka sabırla yolumuza devam etmeliyiz.

Sonunda ALLAH'ın izniyle kazanan taraf biz olacağız.

 

Yazarın Diğer Yazıları