Elazığ İçin Farklı Bir 'İyileştirme' Önerisi
Dr. Ömer Faruk Başgün
Tarih boyunca insanlar doğanın iyileştirici gücünden farklı yöntemlerle faydalanmaya çalışmışlardır. Çeşitli hastalıklara iyi gelen şifalı bitkiler insanlar tarafından yaygın bir biçimde kullanılmıştır. Günümüzde de çeşitli firmalar bu bitkileri ilaç yapımında kullanmaktadırlar. Ancak tabiatın insana sunduğu tek iyileştirme biçimi hastalığa uygun şifalı bitkilerin bulunarak tüketilmesi değildir. Tabiatın insana sunduğu bir diğer iyileştirici güç ise bitkilerin renkleriyle, kokularıyla, biçimleriyle insan ruhunda yarattığı etkidir. İnsanlar bulundukları ortamın doğallığına ve baskın rengin durumuna göre farklı ruh halleri içerisinde olabilirler. Tabiattaki yeşilin tonları, bitkilerin renk geçişleri ve çevreye yaydıkları oksijen kişiler üzerinde iyileştirici etkiyi desteklemektedir.
Geçmişten bu yana insanların iyileşmek amacıyla doğadan çeşitli şekillerde yararlandığı bilinen bir gerçektir. Dünya mitolojilerinde bahçe, acısı ve yası olan insanların dinlenmesi, korunması ve kendilerini iyileştirmeleri için bir barınak olarak kullandıkları mekan olarak tarif edilmektedir. Hastane binaları, hasta ve hasta yakınları için kafa karıştıran, ürkütücü ve stres dolu ortamlardır. Güvenli evinden ayrılan hasta, hastaneye geldikten sonra etrafını kontrol edemez. Çevresini kontrol etme yeteneğini yitiren kişinin stresi artar ve bu da tedaviden uzaklaşmasına neden olur. Sıra dışı bir görünüm sergilemesi ve kompleks bir yapıya sahip olması nedeniyle hastaneler gerginlik oluşturan bir mekan olarak ifade edilmektedir. Bu yerlerin zihinsel yorgunluk, algılama problemleri, davranış özellikleri açısından olumsuz bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda hastane bahçelerinin bitkilerle ve ağaçlarla dizayn edilerek kullanıldığı zaman hastalar üzerinde kapalı alanlara göre oldukça pozitif etkiler oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu hastane bahçesi düzenlemelerine “iyileştirme bahçeleri” denilmektedir. Yurt dışında daha fazla örneğini gördüğümüz bu bahçeler aslında kişisel ve toplumsal sağlığa oldukça faydalı olmaktadır.
Ülkemizde henüz yeterince gelişmemiş olan iyileştirme bahçesi kavramı iklim ve bitki örtüsüyle çeşitli fırsatlar sunan Elazığ’da uygulanması mümkün olan örnek bir projedir. 2018 yılında hizmete açılan Fethi Sekin Şehir Hastanesi, 1038 yatak kapasitesiyle bölgenin en büyük sağlık yatırımlarından biri olmuştur. Binaları çok kapsamlı olan bu geniş kampüsün peyzajında, insanın doğayla bağ kurabileceği özel olarak tasarlanmış “iyileştirici” alanlar tasarlanabilir. Hastane çevresinde yapılacak basit ama etkili düzenlemeler –örneğin gölgelikli yürüyüş yolları, kuş sesinin duyulduğu küçük oturma alanları, kokulu ve renkli bitki türlerinden oluşan duyusal bahçeler– hem hastaların hem yakınlarının hem de sağlık çalışanlarının yaşam kalitesini artırabilir. Üstelik bu alanlar, bakım kolaylığı açısından yerel bitki türleriyle kurgulandığında, Elazığ’ın iklim koşullarına da uyum sağlar.
Yapım süreci devam eden Fırat Üniversitesi 800 yataklı Araştırma ve Uygulama Hastanesi içinse bu yaklaşım henüz proje aşamasında benimsenebilir. Üniversite bünyesindeki bu yeni hastane, yalnızca tedavi değil, araştırma ve eğitim misyonunu da üstleneceğinden, “iyileştirme bahçesi” kavramının en kapsamlı biçimde uygulanabileceği örneklerden biri olabilir. Kampüs içinde yer alacak yeşil avlular, hastaların açık havada rehabilitasyon görebileceği alanlar, hortiterapi (bitkilerle terapi) uygulamalarına olanak tanıyan küçük seralar ve öğrenci atölyeleriyle bütünleşmiş doğa temelli eğitim mekânları tasarlanabilir. Böyle bir anlayış, hem Fırat Üniversitesi’ne prestij kazandırır hem de bölgeye örnek bir sağlık mimarisi modeli sunar.
Elazığ gibi afet riski yüksek, hızlı büyüyen bir kentte, hastanelerin yalnızca betonarme güvenlik değil, psikolojik dayanıklılık da sunması gerekir. Afet sonrası travmaların, kaygının ve stresin azaltılmasında doğa tabanlı mekânların rolü büyüktür. Dolayısıyla iyileştirme bahçeleri, sadece bir peyzaj düzenlemesi değil, toplumsal iyileşmenin de bir aracıdır. Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde ve yeni Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde bu bakış açısının yer alması, Elazığ’ın sağlık yatırımlarını geleceğe taşıyacak önemli bir adım olur. Eğer doğayı iyileştirme sürecine katarsak, hastaneler yalnızca tedavi değil, umut da üretir.