Ufuk Çetinkaya

Biz İnsanoğlu

Ufuk Çetinkaya

Ademle Havadan olma biz insanoğlu, hepimiz kardeşiz ama bir türlü kardeş olamadık.

Fitne, fesat, kibir, kıskançlık, dedikodu, iftira, çıkarcılık gıybet aldı başını gitti.

Dünya malına aşırı tamah ettik, kardeş kardeşi vurduk, kırdık, dövdük, kırgın olduk küskün olduk.

Birbirimize dürüst olamadık, yalancı olduk, hırsız olduk, birbirimizin malına mülküne göz koyduk, birbirimizi aldattık. Bir türlü birbirimizi sevemedik, birbirimizin ardından her türlü dalavere dümeni çevirdik.

Menfaat uğruna birbirimizi seviyormuş gibi göründük, menfaat uğruna birbirimize ikiyüzlü olduk.

Dinimizin bizlere yasakladığı yasaklarına uymadık, bunun tam tersini yaptık.

Mazlumların yetimlerin haklarını çaldık, haram helal hesabı yapmadan boğazımıza haram lokma soktuk.

Mazlumlara zulüm ettik.

Dünya insanı olarak, insanlığımızı unuttuk, parayı pulu insanlıktan önce saymaya başladık. Yoksula fakire yardım edemedik, bir tarafımız tok yatarken, bir tarafımız aç yattık, oysa bizler komşun aç yatarken sen tok yatamazsın diyen bir peygamberin ümmetiydik.
Bir tarafımız giyinirken bir tarafımızın üstünde başında yoktu. Ayakları yalın ayaktı.

Doğadaki dilsiz hayvanlara acımadık çoğunu öldürdük.

Doğadaki bütün canlıları neredeyse yok ettik.

Allah’ın kul hakkı yemeyin diye bir kanunu vardı, biz bunu hiç dikkate almadık, hep kul hakkı yedik.

Biz insanoğlu zalim olduk, gaddar olduk, dayı olduk, kabadayı olduk ah aldık.

En önemliside insanlığımızı kaybetmeye başladık, insan olamadık.

Doğayı yaktık, yıktık perişan ettik, dünyada ormanlarımız aylarca cayır cayır yandı ve yok olup gitti. Dünyanın dengesini bozduk, yazımız kışımız birbirine karıştı.

Fabrika bacaları, eksoz dumanları, savaşlar, kimyasallar, doğanın dengesini bozduk.

Bitkilerin genleriyle oynadık, tahıllarımız, tohum veremez oldu.

Çevremizi kirlettik, doğaya zararlı maddeler attık, doğayı korumadık ve ona hep zarar verdik.

Denizlerimize hatta akarsularımıza bıraktığımız kirli sular, plastikler, camlar vesaireler.

Denizlerimizi akarsularımızı kirletti, neredeyse bütün deniz canlılarını yok etik.

Dünyada hep güçlüler kazandı, mazlumlar yetimler fakir fukaralar ağladı, mazlumlar zulüm gördü, ağladılar sızladılar avazları çıktığınca bağırdılar ama bizler duymadık.

Yediğimiz içtiğimiz yaptığımız birçok şeye hile karıştırdık, insanların sağlığıyla oynadık.

Yukarıda saydıklarım olunca, dünya ve doğa bize hak ettiğimiz dersi yani cezayı vermeye başladı.

Dünyada Depremler, hortumlar, kasırgalar, yangınlar, sel baskınları, doğal afetler, her türlü hastalıklar çoğalmaya başladı, bu vesileyle insanlık zor günler yaşıyor, hatta bütün bunlara çaresiz kalıyor.

Dünya insanlarının bir bölümü, yarı aç yarı tok, yarısı mağdur, hep bir çıkar savaşları almış başını gidiyor.

Hal böyle olunca da, Allah’ın insanlığı cezalandırması, doğanın insanı cezalandırmasıda kaçınılmaz oluyor.

Daha önce çeşitli afetler ve salgın hastalıklarla helak olan insanlık günümüzde de bu olasılıkla karşı karşıya sanki, sanırım helak olacağımız günlerde uzakta değil Allah biz insanoğlunu ikaz ediyor da, yoksa bizler anlamıyormuyuz?

Bence her şey eskiden daha güzeldi, insanlık, dürüstlük, şevkat, merhamet hepsi eskidendi.

Günümüzde eski güzellikler, eski dostluklar kalmadı artık.

Günümüzde biz insanlar birbirimizden kaçar olduk, tabiî ki bu söylediklerim bütün insanlar için geçerli değil, ama maalesef çoğunluğumuz böyle olduk.

Allah sonumuzu hayır eylesin..
Amin.

Yazarın Diğer Yazıları