Ufuk Çetinkaya

Kefenin Cebi Yoktur

Ufuk Çetinkaya

Dünya adaletsiz değildir. 

Dünyayı adaletsiz yapan insandır. 

Onun doymak bilmeyen gözü ve nefsidir.

 Ne kadar çok sahip olsa da her daim daha fazlasını ister.

 Oysa sahip olunan bir lokma ekmeği paylaşmanın insana katacağı huzuru anlatmaya kelime yetmez.

İnsanlar yaşlandıkça aç gözlülükleri daha da artıyor, dünya malını daha çok sever hale geliyorlar. 

Dünya malının kimseye yar olmadığını bile bile…

Bu yüzden mutlu ve huzurlu olmayı bir türlü beceremiyor insanlar.

Hırs ve aç gözlülük insanların mutlu ve huzurlu olamamalarına tek sebeptir.

Mal edinme sevdası insanların sevgi, dostluk gibi başka güzellikleri görmesine en büyük engeldir.

İnsanoğlunun iki çuval dolusu altını olsa üçüncüsünü ister.

İnsanın gözünü ancak bir avuç toprak doyurur. Çünkü insanın tek hırssız kalacağı yer kara topraktır.

Toprak o kadar büyük, o kadar ulvi ki iyiyi de kötüyü de bağrına basıyor.
 
Günümüzde insan anne ve babasının yükünü çekemiyor da onu huzur evlerine gönderiyor. 

Oysa yüce dinimiz; “Babanız ve Anneniz yanınızda kocamış, iş göremez, eli tutmaz durumda bile olsa öf bile demeyin ”buyurmaktadır. Çünkü onların sizin üzerinizde hakları vardır.

Hırs, açgözlülük ve huzur bir arada olamazlar. 

Bu yüzden hırslı mal ve servet düşkünü insanların mutlu olmaları asla mümkün değildir.  Ayrıca hırs ve para düşkünlüğü belki de, bütün diğer ihtiraslardan daha fazla suç sebebidir”.

Hırs ve aç gözlülüğün başladığı yerde sevgi dolu duygular eriyor, tükeniyor, bitiyor ve hiç kalmıyor maalesef. 

Bu yüzden insan mutlu olamıyor.
 
İnsan çok kazanmak isteyenin kaybettiğini bilse asla çok kazanmak istemez, alın teri ile az ve helal kazanmayı yeğlerdi. Çünkü “Çok malın hesabı çoktur. Dağ büyüklüğü kadar üzerine bulut çeker. Herkes kazandığının hesabını mutlaka verecektir. 
Ve kursağında haram lokma olan kimsenin ibadetini Allah kabul etmez”.

“İki türlü aç gözlü insan doymaz” buyuruyor Allah Resulü. “Biri ilmin, diğeri mal ve makamın aç gözlüsü”. 

Bizlerin mal ve makamın değil ama, ilmin aç gözlüsü olmamız gerekir. 

İnsanların daha mutlu olmaları ve daha huzur içinde yaşamaları için bilim ve teknikte, araştırma ve geliştirme alanında daha istekli olması önemlidir. 

Maalesef Müslüman ülkelerde mal ve zenginlik her zaman eğitim ve bilime tercih ediliyor. Bu nedenle eğitim ve bilime gereken önemi vermeliyiz.

Son söz olarak: “Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar.

” Unutulmamalı ki, “kefenin cebi yoktur”.

 Kimse bu dünyadan bir şey götüremeyecek. 

Yaptığı hayırların, kazandığı kalbin, sevgi ve güzel işlerin dışında.

Yazarın Diğer Yazıları