'Uluova Bölgesinin Su Sıkıntısı Acilen Çözülmelidir'

Altınova Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Avukat Aziz Dinç, bölgenin en önemli sorunun susuzluk olduğunu ifade ederek, bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğini söyledi.

'Uluova Bölgesinin Su Sıkıntısı Acilen Çözülmelidir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Altınova Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Av. Aziz Dinç, Elazığ tarım ve hayvancılığının can damarı konumunda olan Uluova'nın susuzluk probleminin çözülmesi için 2017 yılında başlatılan sulama projesinin, ödenek yetersizliğinden dolayı ilerlemediğini söyledi. Bölgedeki su sıkıntısının biran önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Dinç, alternatif çözümler üretilmesi gerektiğini kaydetti.

Altınova Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Av. Aziz Dinç, düzenlediği basın toplantısında dernek çalışmaları ve Uluova bölgesinin sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başkan Dinç, 2019 Şubat ayından buyana derneğe bağlı köylerin ve beldelerin sorunlarının ve sıkıntılarının çözümüne yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Derneğin kuruluşundaki temel amacın yöreye hizmet etmek, tespit edilen sorun ve problemleri kamuoyunun gündemine taşımak ve çözüm noktasındaki mercileri harekete geçirmek olduğunu vurgulayan Dinç, "Bunu yaparken temel prensibimiz kimseyi kırıp dökmeden, saygı ve nezaket çerçevesinde hareket etmektir" dedi.

Dernek olarak tespit ettikleri problemleri ve çözüm önerilerini sıralayan Dernek Başkanı Av. Aziz Dinç, şöyle konuştu:

SULAMA PROBLEMİ

"1977 yılında faaliyete geçen Uluova Sulama Projesi ile yöremiz insanının ekonomik refah düzeyi ve gelir düzeyi yükselmiştir. Elektrik borcundan dolayı ilgili kurum elektrik vermeyince 10 yıla aşkın bir süredir onlarca köy susuz kalmıştır. Bu konuda çeşitli tarihlerde bir takım projeler kamuoyu gündemine taşınmış ise de şu andaki mevcut gerçek ovanın susuz olduğudur.

En son devreye sokulan Uluova Sulama Projesidir.

-2017 yıllıda sözleşme yapılmıştır.

Sözleşmenin içeriğine baktığımızda ilk etapta 14.656 hektarlık sulama alanı için malzeme bedeli olarak ödenek tahsis edilmiş. Bu doğrultuda 13.000.000 TL. Boru ve malzeme alımı yapılmıştır.

-2018 yılında 9.550.000 TL ödenek verilmediğinden dolayı boru alım ihalesi yapılamamıştır. 2018 yılında bu ödenek kullanılmıştır.

-Daha önce alınan malzemenin (2018 yılında alınan malzemenin ) parası 2019 yılında gelen cuzi ödenekten ödenmiştir.

Projenin devam edebilmesi için :  2019 yılında malzeme alımı için 100.000.000 TL ödeneğe ihtiyaç vardır. 2019 yılında yapım işçiliği için ise toplam 25.000.000 TL ödenek ihtiyacı vardır.

2019 yılı için toplam 125.000.000 TL ödeneğe ihtiyaç olmasına rağmen bu ödenek tahsis edilmemiştir.

Ayrıca 146.560 dekar alanın sulamaya açılabilmesi için pompa binası, terfi hattı, yükleme havuzu inşaatlarının ihalesinin yapılması gerekmektedir.

Bu belirtilen ihalelerin yapılabilmesi için 215.000.000 TL ödeneğe ihtiyaç vardır.

Ovalı bir insan olarak 1997 yılından itibaren bu sorunları ilgili kurumlara iletmeyi kendime vazife edindim.  Dernek başkanı olarak 08.03.2019 tarihinde CİMER yolu ile Cumhurbaşkanımıza sıkıntılarımızı ilettim. (Dosya No: 1900624690)Yapılan incelemeler sonucu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi tarafından 27.03.2019 tarihli cevap ile kısaca Uluova sulaması 1. kısım iş kapsamında biten kısımların sulamaya açılabilmesi için Eyüpbağları pompa istasyonu, cebir boru ve regülasyon havuzu inşaatlarının ihalesi için 180.000.000 TL ödeneğe ihtiyaç olduğu tarafıma bildirilmiştir.

Şu andaki resmi yazılar ve mevcut durum dikkate alındığında bu projenin hayata geçmesinin çok uzun yıllar alacağı muhakkaktır. Mevcut durum karşısında alternatif çözümler üretmemiz gerektiği aşikârdır. Yazışmalarımda bunu ilgili mercilere ilettim. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Uzun yıllar Altınovanın belli bir bölümü Sivrice Gölün den alınan ve Hazar Elektrik Santralinde kullanılan su ile giderildi. 31 Mayıs 31 Eylül arasında alınacak suyun plastik borular ile ovaya ulaştırılması mümkün olabilir. 1977 yılında alınan bir karar ile Uluova Sulama kanalının altında kalınan yerlerde Sulama amaçlı artezyen vurulması yasaklanmıştır. Bu karar kaldırılarak her köyde zorunlu ihtiyaçları karşılamak amacıyla muhtarlık gözetiminde sulama amaçlı artezyen açılabilir. Bu karara rağmen Elazığ Belediyesi Yurbaşı ve Mollakendi bölgelerinde onlarca artezyen vurmuştur.

Elazığ Belediyesi tarafından Hamzabey barajından alınacak su Elazığ a ulaştığında ovada Elazığ Belediyesine tahsis edilen artezyenlerin tekrar ova insanına tahsisi yapılabilir.

Projesi devam eden Elmapınarı Gölet Projesine ağırlık verilerek o bölgede bulunan 4 köyümüzün su sorunu çözülebilir. Yöremizde bulunan bazı köylerde kaynak suları mevcuttur. Havuz ve damlama sistemi ile bu sular kendi cazibesi ile sulama amaçılı olarak tahsis edilebilir. Aynı zamanda barajdan alınacak ve havuz sistemi ile zorunlu sulama alanları sulanabilir."

YOL PROBLEMİ
"Altınova’mızda 4 belde belediyesi ve onlarca köy bulunmaktadır. Ana hatlar dışındaki yollarda ciddi bozukluklar ve eksiklikler mevcuttur. Özellikle köyler arasındaki yollar ile arazi yolları konusunda ciddi sıkıntılar mevcuttur. Bu yılki aşırı yağışlar yolları ciddi anlamda tahrip etmiştir. Yıllardır bu konuda sağlıklı ve kalıcı çalışmalar yapılmamıştır."

GÖÇ PROBLEMİ
"Son yıllarda başta su probleminin dışında bir çok nedene dayalı olarak köylerimizden Elazığ'a ve diğer illere göçler yaşanmıştır. Köylerin nüfusunda ciddi bir düşüş yaşanmıştır.Tabiri caiz ise köyler boşalmıştır.İş imkanı olmamasın dan dolayı batıya ciddi bir iş göçü yaşanmıştır."

TARIM ALANLARINDAKİ PROBLEMLER
"Su problemi ile birlikte buğday ve arpanın dışında diğer ürünlerde tarım yapılamaz haldedir.Beli bir bölgede vatandaş kendi imkanlarıyla sağladığı kaynak suyu ile sebze ve diğer ürünleri yetiştirmektedir. Daha önceleri pancar, kavun, sebze , pamuk vb ürünlerde yapılan tarım yok denecek kadar azalmıştır. Köylülerimiz yetiştirdiği ürünlerinin pazarlaması konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.Özelikle seracılık konusunda sahip olduğumuz imkanlar ve iklim yapısına rağmen bu konuda gerekli destekler verilmediği gibi yapılanlar bireysel çabaların ürünüdür.Özelikle üreticiyle tüketicinin direkt buluşturulacağı ortamlar yaratılmalıdır."

MALİYETLER ARTTI
"Bunların yanında üretimdeki mazot, gübre ve tohum fiyatlarında maliyet artışları da etkili olmuştur."

HAYVANCILIK ALANINDAKİ PROBLEMLER
"Köylerde yapılan küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta ciddi problemler ile karşılaşılmış birçok köyde hayvancılık terk edilmiştir. Bununla birlikte belli yörelerimizde besi Havvacılığı da ciddi gelişim sağlamıştır. Fakat resmi makamların yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda bu konuda ciddi sıkıntılar olduğunu görmekteyiz.Bir çok köyümüzde insanlar yoğurdunu dahi Elazığ’ da ki marketlerden alır hale gelmiştir."

İKLİM ŞARTLARINDAN KAYNAKLANAN PROBLEMLER
"Yıllar önce karasal iklimin hakim olduğu Elazığ, Keban Barajı ve yapılan diğer barajlar sonucu havaların yumuşadığını ve Akdeniz İklimi ne yakın bir iklimin hüküm sürdüğünü söylemek mümkündür.
İklim değişikliği ile birlikte ürün çeşitliliği konusunda da değişiklik olmuştur. Bu konuda uzman kişilerce yapılacak çalışmalar ile ürün geçişlerinin sağlanması ve bölge halkının aydınlatılması gerekir. Bu konuda ilgili kurumlar ve STK. vasıtasıyla ciddi bir çalışmanın yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
Özellikle seracılık konusunda yaşanan olumlu gelişmelerin desteklenmesi gerekir. Bölgede yetişen ürünlerin pazarlanması konusunda ciddi problemler yaşanmaktadır. Özellikle ova ile Elazığ mesafesi dikkate alındığında aracıların devreden çıkartılarak üretici ile tüketicinin karşı karşıya gelebileceği ortamlar ve imkanlar yaratılması gerektiği inancındayız.

YERLEŞİM PROBLEMİ
"Ovamızın sınırları içerisinde 4 belde, Organize Sanayi Sitesi ve Küçük Sanayi Sitesi bulunmaktadır. Bunun yanında Diyarbakır ve Bingöl Karayolları ovamızdan geçmektedir. Son yıllarda özellikle ciddi anlamda bir bina yapımı söz konusudur. Bu verimli topraklar üzerinde herhangi bir kontrol olmadan yapılan binalaşma tarım alanlarının küçülmesine sebebiyet verdiği gibi altyapı giderleri konusunda ciddi maliyetleri beraberinde getirmektedir. Toplulaştırma çalışmaları doğrultusunda tarım alanları ile yerleşim alanlarının daha net bir şekilde ayrılması gerekir."