Sosyolog Hilal Göçer'den Çiftlere Öneriler!

Hisar Danışmanlık Kurucusu Sosyolog - Aile Danışmanı Hilal Sarıbay Göçer Kanal 23'de yayınlanan Hür Manşet programında Müge Hamedi'nin konuğu oldu.

Sosyolog Hilal Göçer'den Çiftlere Öneriler!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hisar Danışmanlık Kurucusu Sosyolog - Aile Danışmanı Hilal Sarıbay Göçer Kanal 23’de yayınlanan Hür Manşet programında Müge Hamedi’nin konuğu oldu. Aile ve çift sorunları konusuyla konuk olduğu programda Göçer, program boyunca canlı yayında gelen soruları cevapladı. Aile Danışmanı Hilal Sarıbay Göçer’in programda yanıtladığı soruları sizler için derlerdik.

EVLİLİĞİ TANIMLAYABİLİR MİSİNİZ ?

Evlilik bir kadın ve erkeğin birlikte uzun bir yaşamı yan yana, sevgiyle, acı ve tatlı günleri ile tüm yaşamı paylaşmaları, zorluklara birlikte göğüs germeleri, gerektiğinde her türlü fedakârlığa hazır olmalarıdır. Evlilik bir son değil başlangıçtır.

Hayatın yeni bir döneminin  başlangıcıdır ve bu dönem mutluluk hali değildir. İçerisinde neşhede vardır hüzünde. Bu nokta evlilikle ilgili beklentilerin üzerinde durmak istiyorum. Evlilik öncesinde çiftler çoşku ve heycanla evlilik beklentilerini olabildiğince pozitif tutarlar bu olağandır, ancak aşk dediğimiz olay bir körlük halidir. Ayrıca kişiler evlenmeden önce eksik taraflarını gizlemek için maskeler takabiliyorlar. Bu tanıma aşamasını çok daha zorlaştırıyor.

GÖRÜCÜ USÜLÜ EVLİLİK Mİ SEVEREK Mİ ?

Günümüzde artık iki tip görücü usül var. Biri tam biri yarım. Yarım dediğimiz seçenek çiftler kendileri tanışıyorlar ve hemen sonrasında anne babaları devreye sokarak süreci ciddileştiriyorlar. Bu döngüde çiftler birbirlerini seveceklerine kanaat getiriyorlar. Böylece flörtöz bir dönem olmadan nişanlılık döneminde birbirlerini tanıma şansı kazanıyorlar. Aslında nişanlılık döneminde net karar verme şansı buluyorlar.

Tam görücü usüle baktığımızda eğer anne- babanın direkt müdahalesi ile evlilik sürecine girerse birey aslında bi nevi kumar oynuyor gibi düşünebiliriz. Sonucu iyi de olabilir kötü de. Evlilikte tek doğru yoktur  sonuç iyi ise şanstır diyebiliriz ama eğer çiftler mutsuz olursa bedelini hem çift hem vesile olan anne baba alıyor ve tek sorunda dahi tüm aile sorunu yaşıyor. Anne babalara baktığımızda çocuklarının beklenti ve karakterine göre bir eş değilde genellikle ailemize yakışır mı türünden fikirlerle yola çıkıyorlar ve sonuçta olumsuz olaylar yaşanabiliyor.

Severek evlilikte ise tanıma aşaması çok daha büyük önem kazanıyor çünkü aileler aracılığı ile bi referans durumu söz konusu değil. İlk 6 ay sonrasında rutine binen alışkanlıklarla ancak dahi iyi tanımlamalar yapılabiliyor. İlk bir yıldan önce ciddi kararlar alınmaması taraftarıyım.

DÜĞÜN SÜRECİ ÖNEMLİ MİDİR?

Düğün süreci elbette ki çok önemlidir ve bizlere ileride yaşanabilecek problemlerin sinyalini verebilir. Ancak şöyle de bir seçenek var düğün sürecinde yaşanan problemler unutulmuyor ve üzerine yıllar eklendikçe daha şiddetli tartışmalara yol açabiliyor ve evlilikler bitebiliyor.

Örneğin yıllar önce evin perdeleri alınırken iki aile arasında bir gerginlik yaşanıyor o an için bu sorun görmezden gelinip kız susturulabiliyor ama yıllar sonra yaşanan olumsuzluklarda o olay tekrar patlak veriyor. Sen zaten böyleydin zaten bi perde bile almamıştın gibi …

Biriyle evlendiğinizde onun aile dinamiği ve kültürüyle de evlenirsiniz. Evlenilecek kişinin aile kültürünün de değişmesini beklemek, sizin kültürünüze uymasını beklemek gerçekçi değildir. Kültürü bilerek kabul etmeleri gerekir.

-Yeni insanlar tanırlar, eşin ailesi hızlı bir biçimde hayatlarıma girer, üç gün önce tanımadığı insanlara anne-baba demeye başlarlar,bunlara adapte olurken elbette sıkıntılar yaşanacaktır. Problemleri büyütmemekte fayda vardır.  hangi sosyal grupta olurlarsa olsunlar, eşin ailesiyle ilişki kurmama yahut kuramama duygusal olarak evlilikte sıkıntı yaratır. Hepimizin içinde ailemizin onaylanması ve sevilmesi isteği vardır. Bu nedenle yaşanan sıkıntıları halledip çabucak kapatmak gereklidir.

AİLE KELİMESİ EVLİLİKLE NASIL DEĞİŞİR ?

Aile çiftlerin evlendikleri kişi ile kurdukları çekirdek ailedir. kök aile ise bireylerin kendi anne babaları kardeşlerinin oluşturduğu ailedir. Evlendikten sonra aile kavramının bu değişimi zaman ister ama bu kavram netleştikçe ailenin düzeni de netleşir. Kök aile müdahalelerinin sonucunda aile düzeninin aksamasına dönük problemler ortaya çıkabilmekte bu müdahaleler kimi zaman iyi niyetle yapılmış olsalar da ortada yeni kurulan bir düzen vardır ve bu sürecin en sağlıklı şekilde kurulması için sakinliğin önemli olduğunu düşünüyorum.

AİLE SINIRLARI NEDİR ?

Ne kadar iyi aile ilişkisi varsa , o kadar az dert olur. Tabii abartmamak kaydı ile. Sınırları korudugunuz takdirde. Evlenecekleri  kişinin ailesini sevmeleri, onlarla görüşmeleri gerekir, sevmiyorlarsa bile saygıda kusur edilmemelidir. Çünkü unutulmamalıdır ki eşinin ailesidir o kişiler. Siz ailenizin kötülenmesini nasıl sevmiyorsanız oda sevmez. Ancak bu iç içe geçmemek kaydı ile. Aile sınırları korunmalıdır. Birey için karşısındaki insanlar gerçek anne babası değildir her ne kadar sevse ve saygı duysa da alınganlıklar ve kıyaslamalar söz konusu olacaktır. Bu nedenle iç içe geçmemeli sınırlar korunmalı ve sevgi saygı ile görüşülmelidir. Sınır kelimesini farklı algılayarak hiç görüşmeyenler var. Bu durum tabi ki üzücü ve kabul edilemez sonuçlara yol açıyor.

AİLEDE KURALLAR OLMALI MI  ?

Ailelerde kurallar zaten varlardır. Bunlar açık ya da kapalı olarak belirlenmiştirler. Sağlıklı ailelerde kurallar gizli değildir, açık seçiktir. Aile bireyleri birbirlerini tanırlar ve kuralları bilirler. Sağlıksız ailelerde ise kurallar bilinçaltındadır. Bilinçaltının olaylara müdahalesi hızlıdır ancak netlik hissettirmez ve bocalatabilir.

EVLİLİK NEDEN İYİYE GİDER ?

Öncelikle evlilik kişilerin bireyselleşmesini de barındıran bir süreçtir. Kişiler bireyselleşme ihtiyaçlarını karşılayamazlar ise baskı altında hissederler ve öfke gibi duygulara kapılabilirler. Erkeğinde kadının da kendi sosyal çevreleri ile geçirdikleri zaman kıymetlidir. Sosyalleşme bireysel olarak ta yapılmalı çift olarak birlikte de sosyalleşilmelidir. Birlikte olunan zamanlarda kaliteli zaman geçirme çok önemlidir. Karşılıklı koltuklarda oturarak telefon ile oynamak artık çok yaygınlaştı ama maalesef bu zaman katilliği bana göre. Kaliteli zaman geçirmede telefonlar devre dışı bırakılmalı benim fikrimce.  Zaman geçtikçe çiftler birbirlerini daha iyi tanırlar ve aslında nasıl mutlu edebileceklerini de çok daha iyi bilirler. Bunu avantaja çevirirlerse evliliklerinin kalitesi artacaktır ama tutkuyu bırakıp alışkanlığa dönüştürürler ise çeşitli problemlerle karşılaşmak mümkün.

NELER YAPILMALI ?

Öncelikle değişim en kolay dilden başlar. Sen yerine ben kelimesini kullanın. Sen benimle ilgilenmiyorsun yerine biraz ilgiye ihtiyacım var denebilir. Ayrıca erkekler ihtiyacım var ile kurulan cümleleri bir gereklilik söz konusu olduğu için dikkate alırlar. Daha samimi, Duygusunu aktaran, kızgınlığını anlatan, dinleme ile anlamanın farkını bilen insanların evlilikleri daha uzun sürmüştür. Eğer evliliklerde doğru iletişimi merak ediyorsak bu doğru zamanda yapılan iletişimdir. Çoğu zaman yaşanan sorunların başında eşleri farklı bir işle meşgul iken kendileri için önemli olan bir konuda konulmaya çalışanlar oluyor. Ancak o an karşıdakinin zihninde farklı bir önemli var. Sonuçta dinlenmediğini ve önemsenmediğini düşünen eşler oluyor.