Ufuk Çetinkaya

Özgüven

Ufuk Çetinkaya

Günlük yaşamımızda imaj ve yüksek özgüven en çok kullanılan ve anlamlarına en çok itibar edilen birer kelime olduğunu hemen hepimiz biliyoruz. Malum dostluklar dahil her işin başı da önce güven ile başlar.

Gerek sosyal hayata gerek meslek hayatına gerekse de ekonomik hayata bakarsanız, işlerin güvene dayalı olarak yürüdüğünü görürsünüz ve ardından da zihinlerdeki çağrışımlar, hisler, tutumlar ve izlenimler ile bunların olumlu/olumsuz değerlendirmeleri yani imaj oluşur.

İmaj, doğal olarak kişiler için anlamlı ve aynı zamanda önemlidir. Güven ve imaj bir araya geldiği zaman ise kişi de öz güven oluşur. Aslında bu iki kelime çeşitli yönleriyle de açıklanabilir, ancak ben böyle açıklama gereği duydum. Malum güven ve imaj uluslararası ilişkilerde de büyük bir önem arz etmektedir. Zira ulusların devletlerin, imajı ve kendine olan güveni, kararlığı ve sağlam duruşu çok önemlidir.

Oturduğumuz yerde gözlerimizi gökyüzüne dikerek, biraz rehavet kokan pembe hayaller kurmuyorsak hayallerimizi ve azmimizi cesaretimizle destekliyor, kendimize güvenerek, tüm eleştirilere rağmen belli bir plan dâhilinde istediğimize odaklanıyorsak, ülkemize, bulunduğumuz coğrafyamıza hatta aileye dair hayallerimizin gerçekleşmemesi için hiçbir neden yoktur.

Böylelikle, güçlü hayallere karşı konulmaz ve dolayısıyla da bu hayaller bir şekilde hakikatlere dönüşür. Türkiye’nin sınandığı ve bazı testlere tabi tutulduğu bir dönemden geçiyoruz, ancak güçlü Türkiye’nin ufku açık, geleceğe güvenle bakan büyük hayalleri olan ulusumuzun yüksek özgüvene dayalı elle tutulur mesnedi ve dayanağı olan hayaller olmalı.

Yani gerçekleşmesini arzu ettiğimiz bütün beklentilerimiz yüksek özgüven ile daha kısa sürede gerçekleşmeli.

Bölgesinde lider ülke sözü dinlenen rol model ülke gibi.

Son zamanlarda bölgemizde cereyan eden olaylara ve gelişen hadiselere baktığımızda o ülkelerde bir zihniyet devrimi yaşandığı açıktır. Türkiye’miz ise çevremizde yaşanan bu olaylara geleceğe dönük yüksek bir öz güven ile bakarken, aslında boş ve içi dolmayacak hayallerle hareket ettiğini görmekteyiz.

Oysa gerçekçi hayaller kurmak birçok meziyetin bir arada bulunmasını gerektirir. İyi, güzel ve geleceğe dönük faydalı bir hayal ve özgüven için bölgenin bütün insanları ayırım yapmadan kucaklamak gerekir.

Tabi ki bu misak-ı milli sınırlarımız dahilinde yaşayan insanlarımız için de bu böyledir. Dolayısıyla bölgenizdeki, coğrafyanızdaki il ve ilçenizdeki insanları sevip saymanız ve halka hizmeti sevmeniz önemlidir. Bu davranış biçimi de beraberinde güveni dolayısıyla da kişi de bir imaj yaratır.

Yok, eğer böyle yapmazsanız enerjinizi “yapıcı projelere” değil, yıkıcı, insanları kırıcı ötekileştirme, gibi, davranış kalıplarına harcamış olursunuz. Dolayısıyla da bu güzelim hayatı teğet geçmiş olursunuz. Unutmayın ki, sadece istemek boş bir hayalden ibarettir. Bir örnek mi istiyorsunuz?

Çevrenize bir bakın mutlaka bir örnek bulursunuz…

İşin özü, boş hayalin içini doldurmak için bizi saran gerçekleri görmek bu gerçekleri birer fırsata çevirerek kendimizi çevremizi ve insanlığı geliştirmek ve insanları sevindirebilmek, onları mutlu edecek faydalı işlere imza atmak ve gerçekçi hayaller kurmak gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları