Veysel Akto

Ramazan Ayı ve Karantina Sürecinde Evde Nasıl Ders Çalışırız?

Veysel Akto

Merhaba Sevgili Arkadaşlar;

Küresel ve ulusal anlamda salgın sürecimiz hala devam ediyor. Ancak umut ediyoruz ki yakın zamanda bu sıkıntılı süreçten hep birlikte kurtulacağız inşallah. Tabi öyle böyle derken bir de mübarek Ramazan ayı da kapımızı çaldı. Bu durumda salgın ve karantina döneminde günlük rutinlerimize farklı bir boyut kazandıracak olan Ramazan ayı, biz sınava hazırlık öğrencilerinin kafasında bazı soru işaretleri oluşturmaktadır. “Zaten eve hapsolmuş ve yüz yüze eğitimden uzak iken, bir de oruç tutarak zamanlamamızı nasıl yapacağız? ve nasıl ders çalışacağız?” vb...

LGS ve YKS hazırlık; uzun süren, emek ve sabır gerektiren bir süreçtir. Zaten bunu hepimiz biliyoruz ve ben iyi bir lise veya iyi bir bölüm kazanmak isteyen herkesin bunları baştan kabullenmiş olduğunu varsayıyorum. Ayrıca hazırlık dönemimizin sonlarına yaklaştıkça eve de kapanmış olmanın vermiş olduğu bir bıkkınlığın hepimizin üzerinde var olduğunu da fark ediyorum. Ancak bu işin sabır işi olduğunu ve sabrın da zor ama meyvesi güzel bir imtihan olduğu hatırlatarak önüne bu çerçeveden bakabilenlerin meseleyi daha iyi kavrayacağını düşünüyorum. 

Şimdi gelin bu süreci nasıl planlayıp nasıl atağa geçeceğimize bir bakalım. Hepimiz muhtemelen mayıs ayının sonuna yani bayram dönüşüne kadar yine evdeyiz. Okulumuz da olmadığından günümüzün 24 saatini istediğimiz gibi planlayabiliriz. Buna göre ben, öncelikle ramazanın ilk günü itibariyle başlayacağımız planlamadan bahsetmek istiyorum. Ders çalışma saatlerimizi genelde oruçlu olmadığımız ve kendimizi daha rahat hissedecek zaman dilimlerimiz olan gece saatlerine yoğunlaştırmalı, uyku ve fizyolojik dengemizi buna göre planlamalıyız. Ama merak etmeyelim.  İlk günler belki bu düzene alışamayabiliriz ve zorlanabiliriz, ama eğer sabırlı olursak üçüncü ve dördüncü günden itibaren artık hem ruhsal ve hem de fizyolojik olarak kendimizi bu şekilde çalışmaya alıştırmış oluruz. Biraz daha detaylandıracak olursak iftardan sonra 1-2 saat dinlenip, en geç saat: 21:30-22:00 arası derse başlayalım. Etüt saatlerimizi 1-1,5 saat ve dinlenme aralarımızı da 15 dk olarak düşünecek olursak sahura yani saat: 03:30’a kadar 5-5,5 saat yiyip içerek ders çalışmış oluruz. (Dileyen sahurdan sonra 06:00’ya kadar 2 saat daha çalışabilir.) Sahurumuzu yapıp öğlen saat:12:00-13:00’e kadar uyuruz. 13:00’de kalktığımızı farz edelim. Tv izleme-bilgisayar veya telefonla vakit geçirme derken saat: 15:00’de tekrar derse başlayıp 18:00’e kadar 2,5-3 saat de burada çalışarak günlük toplam 7,5-8 saat ders çalışmış oluruz ki bu da çok iyi bir rakamdır. Peki hangi derslere ne zaman çalışmalıyız? Bu durum tamamen kişisel bir tercihtir ama benim tavsiyem şudur: Gece dinç olduğumuz saatlerde genelde sayısal derslere ve paragraf- problem testlerine ağırlık verip, öğleden sonraki saatlerde de sözel dersleri ve testlerine yönelebiliriz. Ayrıca konu ve soru bankalarını bitiren arkadaşlar -ki ideal olan da budur- gece saatlerini deneme çözerek değerlendirseler, öğle saatlerinde de bu denemelerin istatistiğini çıkararak eksik oldukları konulardan tekrar yapabilseler çok daha iyi olur. Bu arada hangi konudan hangi kaynağı ne zaman bitireceğimizi mutlaka iyi planlayalım ve gerekirse bu konuda işin uzmanlarından rehberlik desteği alalım.

Şöyle bi bakarsak; karantina ve ramazanda ideal dersimizi çalıştık, tv izledik, telefonumuzla bile vakit geçirdik, dinlendik, uyuduk, oruç tuttuk ve yedik içtik. Peki kendimize bir soralım. Bu zaman diliminde nerede zorlandık? ve nerede çıkmaza girdik?. Bence planlı olunca ders çalışmaya, günlük rutinlerimizi yapmaya ve bir Müslümana farz olan oruç tutmak gibi dini vecibelerimizi yerine getirmeye hiçbir durumun engel olmadığını hep birlikte gördük. Yeter ki istekli ve sabırlı olalım. 

Herkese Sağlıklı, Hayırlı ve Bereketli Ramazanlar...

Yazarın Diğer Yazıları