Yaklaşık iki aydan beri boş kalan AK Parti Elazığ İl Başkanlığına yapılan atamayla heyecan ve merak nihayet sona erdi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, teşkilatın başına iki dönemdir aktif görev alan bir isim olan Sayın Şerafettin Yıldırım'ı atadı.
İl başkanlığına 2 ayı aşkın süredir neden atama yapılmadığının perde arkası gizemi korusa da bazı kesimler parti içindeki güç savaşının bu gecikmenin nedenini oluşturduğunu savundu.
Önemli bir kesim ise teşkilatın başına gelecek ismin koltuğa katacağı gücü değil, koltuktan alacağı güçle partiyi ve Elazığ'ı nereye taşıyacağını merak ediyordu.
Nihayetinde beklenen atama gerçekleşti. Bu atama çok da sürpriz olmadı. Yaklaşık 20 adayın talipli olduğu başkanlık koltuğu için Şerafettin Yıldırım'ın ismi hep ilk üç isim arasında anılıyordu. Bu da Yıldırım'ın parti içindeki varlığının, kabiliyetinin, etkinliğinin ve en önemlisi kendisine referans olan gücün işaretiydi...
2015 yılından bu yana AK Parti yönetiminde başkan yardımcılığı gibi önemli bir sorumluluk üstlenen Yıldırım, başkanlık koltuğunu da hak eden isimlerden biri oldu…
Parti faaliyetlerinde aktif rol alan ancak kendini arka planda tutarak bir duruş sergileyen Yıldırım, partinin bugüne kadar elde ettiği başarılarda büyük bir paya sahipti. İşte bu duruşuyla bir nevi ödüllendirildi.
AK Parti misyon gereği başarıyı ödüllendiren ve aynı zamanda daha çok çalışmayı, koşmayı, yorulmayı isteyen de bir parti olmuştur. Bu açıdan Şerafettin Yıldırım, daha çok çalışacak, daha çok koşacak, daha çok yorulacak. Partisini ve temsil ettiği kenti daha ileriye taşımakla sorumlu olacak.
Peki başarabilecek mi? Asıl soru bu..?
Depremle yıkılmış bir şehir, yığınla sorun, üst üste gelen talepler, şikayetler, esnafların sorunları... İşsizlik, ekonomik sıkıntılar... Partiye küskün olanlar... Yetmezmiş gibi bir de koronavirüs belası...
Evet çok zor bir dönem...
Sıkıntılı bir süreçte başkanlık koltuğuna oturdu Şerafettin Başkan. Çok zorlanacağı muhakkak ancak, başarıya ulaşacağı hususunda samimi niyetlerle Elazığ halkının gönlüne dokunur icraatlara vesile olursa büyük umutlar vaad edebilir…
Evvela samimi niyetini ortaya koyup, Elazığ’da her zaman iktidar partisine gönül veren, destek veren vatandaşın ve tabanın sesine gerçek manada kulak verip, onlarla omuz omuza yürüdüğü zaman başarıya ulaşır.
Bu konuda kendisinin açıklamasında "Şehrimizin önemli sorunları var ama bunlar çözülemeyecek sorunlar değil. Elazığ halkı müsterih olsun" diyerek sorunların çözümü için ellerinden gelen tüm çabayı göstereceğini ifade ediyor. Açıklamaları bu yönde…
Gerçekten de ilimizdeki sorunların çözümü iktidar partisinin bir il başkanına zor olmaması gerek.
Yeter ki samimiyet içerisinde bu sorunlarla ilgilenilsin, vatandaşa tepeden bakan bir siyasetçi modelini kendisine benimsemeden, 'sadece ben' anlayışına girmeden, fotoğraflarda değil, gerçek anlamda Elazığlı vatandaşların içerisinde olup onların derdini kendi derdi gibi ilgilenen, taleplerin iletildiğinde vatandaşı kırmadan, incitmeden ilgilenen bir başkan olduğu zaman bu sorunlar elbette ki çözülür…
Tabi birde AK Parti'ye dargın olanlar, partiden kopanlar da var... Bunları toparlamak, gönül almak da gerekiyor.
Umarız bu sözler sadece laftan ibaret olmaz ve icraatlarını teşkilatına yansıtan bir başkan modeline dönüşür… Zira Elazığ İl Başkanlığı teşkilatına mensup kişiler hep kendinden önceki yönetimleri dışlamış, küstürmüş ve bu davranış iktidar partisinin hanesine her zaman eksi puan olarak geri dönmüştür…
Böylesi karmaşık bir ortamda başkanlığa atanan Yıldırım, şehir için inşallah bir umut olur ve iktidarın gücünü tam anlamda şehre yansıtan bir il başkanı olur diye ümit ediyorum.
Eğer bu başarıyı gösterirse hem şehir kalkınır, hem de kendi hanesine artı kazandırır…
Bakalım bunda başarılı olur mu, olmaz mı? Hep beraber bekleyip göreceğiz…
