Kadir Atıcı

Ru'yet-i Hilal ve Nuralı Köyü

Kadir Atıcı

"Hilali görünce oruca başlayın ve onu görünce bayram yapın. Eğer ayı göremezseniz sayıyı otuza tamamlayın" Hadis-i Şerif’e göre Türkiye'de, kameri ayın başlangıcı için ru'yet esas alınmaktadır. 

Ru’yet ise; Hilalin görülebilir parlaklığa ulaşabilmesi için ayın içtima doğrultusundan 8 derece ayrılması (Bu süre 12 ile 16 saat arası değişmektedir) ve güneş battığı anda hilalin ufuk yüksekliğinin en az 5 derece olması gerekir. Bu durumda yeryüzünden ay görülebilir. Dolayısıyla şer'i aybaşının başlaması için hilalin görülmesi adına tespit edilecek hesabi ru'yet zamanı bu vakittir.

Rü'yet-i hilal, hilallerin izlenerek çıplak gözle görülmesi anlamında bir İslâm fıkıh terimidir.

Bir aydaki gün sayısı şöyle olmaktadır; Kameri takvime göre aylardaki gün sayısı 30 ve 29 olarak değişir. Bir 30 bir 29 veya peş peşe bir-iki defa 30 veya bir-iki defa 29 çeker. Bu durum hesaba dayalı ölçümde yaklaşık olarak 29.5 (29,530.588) gün olarak çıkmaktadır. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (sav): "Ay böyle böyle böyledir" derken ilk ikisinde 10 parmağını göstermiş, üçüncü de de 9 parmağını göstererek bu duruma işaret etmiştir.  Bir ay bu kadar olursa bir yıl da 354,367.056 gün olur. Virgülden sonraki küsürat ise 30 yılda 11 günlük bir fark oluşturmaktadır. Bu sebeple her 30 yılda kameri sene 355 gün çeker.
         
“Sana hilalleri soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.” (el-Bakara, 2/ 189)

Ay takvimine göre yapılması gereken ibadetler ise; Bayram namazı kılmak, zekât ve fıtır sadakası vermek, Ramazan orucu tutmak, Ramazan bayramını ihya etmek, her ayın 13,14 ve 15. günü ve aşure günü tutulması müstehab olan oruçları ifa etmek, Şevval ayından altı gün oruç tutmak, Ramazan bir veya iki gün öncesinden oruçla karşılamamak, zekâtını verebilmek için hayvanların yaşlarını tespit etmek, kamer-i takvimi esas alarak belirli günlerde yapılan adakları ifa etmek, hac yapmak, Arafat vakfesinde bulunmak, kurban kesmek, emaresi belirmeyen durumlarda buluğa ermeyi belirlemek için yaş sınırını tespit etmek, çocuk için akika kesmek, ilâ ve kefaretleri gerektiren bir durumda süreyi tayin etmek, süt emzirmeyi (rada) tam yapmak, iddette bir yıl bekleme ve yas tutma (ihdad)  gibi şer'i ölçü gerektiren süreler, ay takvimini doğrudan veya dolaylı yoldan ilgilendirmektedir.

Nuralı Köyü…

Osmanlılar döneminde Nuralı Köylülerinin görevi, ayı izleyip Harput’a haber vermekti. Bu görev nedeniyle Nuralı köylülerinden vergi bile alınmıyordu. Nuralı Köylülerinin “Hilal”i gördüklerini haber vermeleri üzerine, Harput ve bağlı birimlerinde yaşayan insanlar yıllarca oruçlarını bu şekilde tutup, bayramlarını da bu şekilde yapmışlardı. Çünkü Nuralı köyünün doğal konumu, akşam güneş batar batmaz ufukta meydana gelen beyazlık arasında hilalin gözükmesine çok müsaittir.

Ramazan ve Bayramın yarın olacağına bu ispattan sonra karar verilirdi. Bu karar; top sesleriyle Harputlulara duyurulur, top seslerini duyan halk sevinç içerisinde sokaklara dökülür, birbirleriyle kaynaşırlardı. Bazen de Nuralı Köyünden haber gelmeden Harput’ta ayı görenler olur, bu bilgiler de ilgili makamlarca dikkate alınarak, değerlendirilirdi.    

Daha sonra da Harputta Erzincan Kadim hanedanından Hacı Ali Bey tarafından Muvakkithane (H.1277/M.1860) inşa edilmiştir. Bu binada gökyüzü hareketleri incelenerek dini bayramlar, ibadet saatleri vs. belirlenirdi.

Sağlıcakla kalın…

Yazarın Diğer Yazıları